Nasıl da, yorgunum...
Yıllar, ne çok hırpalamış benliğimi...
İçimdeki aydınlık;
Dışımda titrek bir akis olmanın ötesine gidemiyor...
Aslında ötesi var mı, bilmiyorum...
Ötelerle de, ilgilenmiyorum...
Hem, ötelenmeye de alıştım...
Şiddetli rüzgardan sonra kırılan;
yeryüzündeki, bütün filizlerin mahzunluğu var üzerimde...
Belki, rüzgara küstüm...
Belki de, dalgalara küskün kıyıların yılgınlığıdır, üzerimdeki...
Ya da; gecenin gündüze kavuşma sevdasının;
İmkansızlığıdır; yaşama dair umudum...
Hayattan ne umduğumu dahi; unuttum...
Bir, şansızlığım unutmadı beni; bir de, hoyrat zaman...
Yıllar çok hırpaladı benliğimi; nasılda yorgunum, yaşamaktan....
Belki de; yaşamak için savaşmaktan...