İstanbul Narkotik başkomiseri Şamil Baturay,
katıldığı rutin bir operasyonda, Türkiye'de kurulan yeni bir uyuşturucu
şebekesine ait delillere rastlar. Narkotikte birlikte çalıştığı
nişanlısı Zülüf ile birlikte Van'a aile ziyaretine gittiğinde ise,
kendisini uyuşturucu baronlarının tam ortasında bulur.
Şamil ile
Zülüf'ün aşkı, Şamil'in abisinin uyuşturucuyla ilgili bir operasyonda
şehit edilmesiyle daha da imkansız bir hâl alır. Abisinin kaybıyla
hayata küsen Şamil, elde ettiği bazı ipuçlarıyla tekrar harekete geçer
ve intikam için uyuşturucu baronlarının peşine düşer.
Afganistan'dan
İran'a, Van'dan Berlin'e kadar uzanan yeni bir "toz hattının" kurulmak
üzere olduğunu keşfeden Şamil, zorlu bir mücadeleye girişir. Bu toz
hattının terör örgütleriyle bağı olduğunu ve uyuşturucudan kazanılan
paranın terörü finanse ettiğini anlayan Şamil'in verdiği mücadele,
kişisel bir gayret olmaktan da çıkarak, vatan için verilen bir
mücadeleye dönüşür.
Bu savaşın kazanılmasını sağlayacak en önemli ipuçları ise, Şamil'in aşkı Zülüf'de gizlidir.