Anasayfa
Latest images
Cep telefonu, dizüstü bilgisayar, MP3 çalar gibi birçok taşınabilir cihaz şarj etmeden kullanılabilecek
İngiltere Cambridge Üniversitesinin Türk araştırmacılarından Dr. Emrah Ünalan, mikrodalga fırında çinko oksit nanotel üretmeyi başardı.
ODTÜ Metalürji ve Malzeme Mühendisliği Bölümünden 2002 yılında mezun olduktan sonra yüksek lisans ve doktorasını ABD Rutgers Üniversitesinde nanoteknoloji konusunda tamamlayan ve halen Cambridge Üniversitesinde araştırmacı olarak çalışan Ünalan, yıl sonunda Türkiye'ye dönerek araştırmalarına ODTÜ bünyesinde devam edecek.
Ünalan, dünyanın önde gelen dergilerinden Nanotechnology'de yayınlanan buluşuyla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Araştırma kapsamında, yüksek kristal kalitesindeki çinko oksit nanotellerin son derece ucuz ve kolay bir yöntemle üretilebildiğini anlatan Ünalan, mikrodalga fırınların çabuk ısıtması ve eşit ısı dağılımı ile nanotelleri 2 dakika gibi kısa sürede üretebildiğini belirtti.
Çinko oksit nanotellerin sterilizasyondan, dokunmatik sensörlere hatta aydınlatmaya kadar birçok alanda kullanılabileceğini belirten Ünalan, şunları kaydetti:
''Çinko oksit nanotelleri, bundan önce hidrotermal adlı yöntemle 90 derece sıcaklıkta saatler süren bir işlemle üretiliyordu. Biz normal bir mikrodalga fırında kristal kalitesi daha yüksek çinko oksit nanotelleri geniş satıhlarda 2 dakika gibi kısa sürede üretebiliyoruz.
Üretimi hızlandırmak şüphesiz üretim maliyetini düşürmektedir ve bu endüstriyel üretim açısından çok büyük önem taşımakta. Dolayısıyla çinko oksit kullanan parça ve ürünlerin maliyeti de son derece düşük olacaktır.
Hidrotermal yöntemle çinko oksit nanotel sentezi su içerisinde, suyun kaynama noktasının hemen altında bir sıcaklıkta gerçekleşmekte ve bu kontrol altında tutulmak zorunda. Mikrodalga ile ısıtırken ise sıcaklık kontrolü yapmamıza gerek kalmıyor. Suyun kaynama noktası bizim için bir tür kontrol mekanizması oluşturuyor. Zaten sentez süremiz de suyun kaynamasına imkan vermeyecek kadar kısa.''
Çinko oksit nanotelleri, ''Saç telinin binde biri kalınlığında ve yarı iletken çubuklar'' olarak tanımlayan Ünalan, ayrıca kullanılan bu basit ve hızlı yöntemin sadece çinko oksit nanotelleri ile sınırlı olmadığını, su yerine uygun çözücüler bulunduğu taktirde daha birçok nanotel, nanotüp ve nanoparçacık üretimine uygulanabileceğini söyledi.
Mikrodalga fırın ile ısıtmanın bir diğer avantajının ise geniş satıhlarda birbirinin aynısı nanotel üretimine olanak sağlaması olduğuna işaret eden Ünalan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Geniş satıhlarda nanotel üretimi, henüz araştırma veya prototip aşamasında olan elektronik ve optik cihazların laboratuvar ortamından fabrika ortamına taşınmasını ve endüstriyel boyutta üretimini sağlayacaktır.
Çinko oksit nanotellerin geniş satıhlarda üretimi bizim keşfettiğimiz birşey değil ancak üretim sistemlerinin yatırım maliyeti çok yüksek. Oysa bizim yöntemimiz gayet ucuz ve basit. Geniş satıhta çinko oksit nanotel üretiminin kullanım alanlarından bir tanesi de yansımayı önleyici kaplamalar. Çinko oksit nanotelleri transparan oldukları için gözlük camlarında veya televizyon ekranlarında, özellikle plazma televizyonlarda, yansımayı önleyici kaplama olarak kullanılabilirler. Televizyonlarda kullanılması halinde günışığı altında izleyiciyi yoran ışık yansımasından kurtulmak mümkün olacaktır.''
GÜNEŞ PİLLERİ
Ünalan, çinko oksit nanotellerin güneş pillerinde kullanımının gelecek vaat ettiğini bildirdi.
Sürekli artan petrol ve bunu takip eden elektrik fiyatlarının alternatif ve çevre dostu enerji kaynağı arayışını hızlandırdığını vurgulayan Ünalan, Türkiye'nin güneş ışığı aldığı süre bakımından Avrupa'nın en zengin ülkelerinden biri olduğuna işaret etti. Ünalan, şunları kaydetti:
''Türkiye'de güneş enerjisi ile su ısıtılması yaygın bir uygulamadır. Son birkaç yıldır ise güneş ışığı kullanarak elektrik üreten fotovoltaik sistemler önem kazanmaktadır.
Silikon güneş pillerine alternatif, üçüncü nesil olarak adlandırılan, organik güneş pilleri henüz araştırma aşamasında olmasına rağmen gelecek vaat etmekte. Organik güneş pilleri silikon bazlı güneş pillerine kıyasla çok daha ucuza üretilebilir ve esnektirler. Esneklik sağladıkları için de cep telefonu, dizüstü bilgisayar, MP3 çalar gibi birçok taşınabilir cihazda kolaylıkla kullanılabilirler. Bu da şarj etmeden kullanabileceğimiz cihazlar demek.
Ayrıca yine esnek oldukları için evlerde kullanılan perdelere de monte edilebilmeleri mümkündür. Çinko oksit nanotelleri ile organik güneş pillerinin üretim fiyatlarını daha da düşürmek mümkün.''
İngiltere Cambridge Üniversitesinin Türk araştırmacılarından Dr. Emrah Ünalan, mikrodalga fırında çinko oksit nanotel üretmeyi başardı.
ODTÜ Metalürji ve Malzeme Mühendisliği Bölümünden 2002 yılında mezun olduktan sonra yüksek lisans ve doktorasını ABD Rutgers Üniversitesinde nanoteknoloji konusunda tamamlayan ve halen Cambridge Üniversitesinde araştırmacı olarak çalışan Ünalan, yıl sonunda Türkiye'ye dönerek araştırmalarına ODTÜ bünyesinde devam edecek.
Ünalan, dünyanın önde gelen dergilerinden Nanotechnology'de yayınlanan buluşuyla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Araştırma kapsamında, yüksek kristal kalitesindeki çinko oksit nanotellerin son derece ucuz ve kolay bir yöntemle üretilebildiğini anlatan Ünalan, mikrodalga fırınların çabuk ısıtması ve eşit ısı dağılımı ile nanotelleri 2 dakika gibi kısa sürede üretebildiğini belirtti.
Çinko oksit nanotellerin sterilizasyondan, dokunmatik sensörlere hatta aydınlatmaya kadar birçok alanda kullanılabileceğini belirten Ünalan, şunları kaydetti:
''Çinko oksit nanotelleri, bundan önce hidrotermal adlı yöntemle 90 derece sıcaklıkta saatler süren bir işlemle üretiliyordu. Biz normal bir mikrodalga fırında kristal kalitesi daha yüksek çinko oksit nanotelleri geniş satıhlarda 2 dakika gibi kısa sürede üretebiliyoruz.
Üretimi hızlandırmak şüphesiz üretim maliyetini düşürmektedir ve bu endüstriyel üretim açısından çok büyük önem taşımakta. Dolayısıyla çinko oksit kullanan parça ve ürünlerin maliyeti de son derece düşük olacaktır.
Hidrotermal yöntemle çinko oksit nanotel sentezi su içerisinde, suyun kaynama noktasının hemen altında bir sıcaklıkta gerçekleşmekte ve bu kontrol altında tutulmak zorunda. Mikrodalga ile ısıtırken ise sıcaklık kontrolü yapmamıza gerek kalmıyor. Suyun kaynama noktası bizim için bir tür kontrol mekanizması oluşturuyor. Zaten sentez süremiz de suyun kaynamasına imkan vermeyecek kadar kısa.''
Çinko oksit nanotelleri, ''Saç telinin binde biri kalınlığında ve yarı iletken çubuklar'' olarak tanımlayan Ünalan, ayrıca kullanılan bu basit ve hızlı yöntemin sadece çinko oksit nanotelleri ile sınırlı olmadığını, su yerine uygun çözücüler bulunduğu taktirde daha birçok nanotel, nanotüp ve nanoparçacık üretimine uygulanabileceğini söyledi.
Mikrodalga fırın ile ısıtmanın bir diğer avantajının ise geniş satıhlarda birbirinin aynısı nanotel üretimine olanak sağlaması olduğuna işaret eden Ünalan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Geniş satıhlarda nanotel üretimi, henüz araştırma veya prototip aşamasında olan elektronik ve optik cihazların laboratuvar ortamından fabrika ortamına taşınmasını ve endüstriyel boyutta üretimini sağlayacaktır.
Çinko oksit nanotellerin geniş satıhlarda üretimi bizim keşfettiğimiz birşey değil ancak üretim sistemlerinin yatırım maliyeti çok yüksek. Oysa bizim yöntemimiz gayet ucuz ve basit. Geniş satıhta çinko oksit nanotel üretiminin kullanım alanlarından bir tanesi de yansımayı önleyici kaplamalar. Çinko oksit nanotelleri transparan oldukları için gözlük camlarında veya televizyon ekranlarında, özellikle plazma televizyonlarda, yansımayı önleyici kaplama olarak kullanılabilirler. Televizyonlarda kullanılması halinde günışığı altında izleyiciyi yoran ışık yansımasından kurtulmak mümkün olacaktır.''
GÜNEŞ PİLLERİ
Ünalan, çinko oksit nanotellerin güneş pillerinde kullanımının gelecek vaat ettiğini bildirdi.
Sürekli artan petrol ve bunu takip eden elektrik fiyatlarının alternatif ve çevre dostu enerji kaynağı arayışını hızlandırdığını vurgulayan Ünalan, Türkiye'nin güneş ışığı aldığı süre bakımından Avrupa'nın en zengin ülkelerinden biri olduğuna işaret etti. Ünalan, şunları kaydetti:
''Türkiye'de güneş enerjisi ile su ısıtılması yaygın bir uygulamadır. Son birkaç yıldır ise güneş ışığı kullanarak elektrik üreten fotovoltaik sistemler önem kazanmaktadır.
Silikon güneş pillerine alternatif, üçüncü nesil olarak adlandırılan, organik güneş pilleri henüz araştırma aşamasında olmasına rağmen gelecek vaat etmekte. Organik güneş pilleri silikon bazlı güneş pillerine kıyasla çok daha ucuza üretilebilir ve esnektirler. Esneklik sağladıkları için de cep telefonu, dizüstü bilgisayar, MP3 çalar gibi birçok taşınabilir cihazda kolaylıkla kullanılabilirler. Bu da şarj etmeden kullanabileceğimiz cihazlar demek.
Ayrıca yine esnek oldukları için evlerde kullanılan perdelere de monte edilebilmeleri mümkündür. Çinko oksit nanotelleri ile organik güneş pillerinin üretim fiyatlarını daha da düşürmek mümkün.''
